26 Kas 2013

Çin'de Cenaze ve Defin

Günümüzde her ne kadar ölüleri yakma sık görülen bir defin şekli olsa da aslında geleneksel bir adet değildir. 1960'lı yıllardan sonra Çin Komünist Partisi'nin yaptırımlarıyla yaygınlaştırılmıştır. Çinlilere göre ölünün doğru şekilde defnedilmesi son derece önemliydi. Çünkü kurallara riayet etmemek ölünün ailesine kötü şans, hastalık, musibet getirebileceğine inanılıyordu.  Bugün çok zengin Çinliler veya kırsal bölgelerde yaşayan Çinliler ölüleri için geleneksel mezarlar yaptırabilmektedir.

Ölüye yapılacak mezar ve cenaze töreni ölünün yaşına, ölüm nedenine, medeni durumuna ve sosyal statüsüne bağlıydı. Çin geleneklerine göre, yaşça büyük birinin kendinden küçük bekar bir ölüye saygı göstermesi gerekmezdi. Bu nedenle genç ölünün bedeni eve sokulmaz ve cenaze salonunda bekletilmezdi .Annesinin oğlu için dua edemezdi. Eğer ölen bir  bebekse veya çocuksa zinhar cenaze töreni düzenlenmezdi, çocuk sessizlik içinde defnedilirdi.


Çin'de ölü için defin hazırlıkları ölmesi beklenen kişi henüz ölüm yatağındayken başlanırdı. Hasta için yandaki resimde görülen geleneksel kefen sipariş edilirdi. Ölüm gerçekleştiğinde evdeki bütün putlar kırmızı bir kağıtla kapatılır, bütün aynalar kaldırılırdı. (Aynada kefenin yansımasını görenin kısa zaman içinde öleceği düşünülürdü.) Evin antresine beyaz bir bez asılır ve ölen erkekse sol tarafa kadınsa sağ tarafına çan yerleştirilirdi. Ölü kefene yerleştirilmeden cesedi nemli bir havluyla temizlenir, talk pudrasıyla ovulur ve en güzel kıyafetleri ayakkabıları giydirilir kadınsa makyajıyla tamamlanırdı. Kıyafetlerin beyaz, siyah, mavi veya kahverengi olmasına dikkat edilir, ölüyü daha sonradan hayalete çevireceğine inanılan kırmızı renginden kaçınılırdı.

Bütün bu işlemler tamamlandıkran sonra, kefen evin içine veya evden uzakta öldüyse evin avlusuna bırakılırdı. Cesedin yüzü eve bakacak şekilde çevrilir, ayak kısmına iki tabure veya yerden yüksek bir şekilde hediyeler, yiyecekler, ölünün fotoğrafı yerleştirilirdi. Ölünün saç tarağı ikiye bölünür; bir parçası kefenin içine diğer parçası ölünün evinde ailesine kalırdı.

Cenaze süresi boyunca ölü evi mutluluğu yansıttığı için asla kırmızı giymez ve takı takmaz. Bazı aileler ölüm  tarihinden itibaren 49 gün saçlarını kesmezler, şu anda bu adet neredeyse kaybolmuştur. Ölüyü bekleme olarak adlandırılan bu süreç ailenin finansal durumuna göre uzar veya kısalır, ama ölüyü asgari bir gün evde bekletmek gereklidir. Yas 49 güne kadar uzayabilmekle beraber genellikle 3-7 gün tutulur.Cenaze masrafları evin kızları tarafından karşılanır.
Yas süreci de bittikten sonra kefen çivilenir. Bu ölünün yaşayanların arasından ayrılması anlamına gelmektedir. Kefenin üzeirne ölüyü kötü ruhlardan koruması için sarı ve beyaz kutsal kağıtlar yapıştırılır. Kefen çivilenirken kötü şans getireceği için herkesin yüzünü çevirmesi gerekir. Daha sonra ölü kefenle beraber evden dışarı çıkartılır.

Kefen hemen mezarlığa götürülmez. Bir süre daha fazla dua edilebilmesi için yolun kenarında bekletilir. Çin mezarlıkları Fengshui felsefesine göre uğurlu sayıldığı için tepelerin yamaçlarına yapılır. Kefen açılan çukura bırakılırken de etrafta bulunanlar yüzlerini çevirirler. Daha sonra ölünün ailesinden herkes bir parça toprak atar. Cenazeden sonra aile üyeleri cenazede giydikleri kıyafetleri kötü şansı def etmek amacıyla yakarlar.

Çinliler ölülerin ölümden yedi gün sonra tekrar evlerine geri döndüklerine inanır. Ölünün evini bulması ve yolunu kaybetmemesi için evin girişine kırmızı bir levha bırakılır. Ölünün eve döneceği gün aile üyelerinin odalarında kalmaları istenir. Ölünün gelip gelmediğini anlamak için evin girişine pudra dökülür.

Günümüzde özellikle Hongkong gibi toprağın az bulunduğu bölgelerde mezarlıklar oldukça pahalıdır. Hükümet, vatandaşları ölülerini yakma veya denize gömme vb metotlara teşvik etmektedir.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder