7 Oca 2015

Çin Gerçekten Bir Tehdit mi?

Güç merkezi yavaş yavaş Batı'dan Doğu'ya kaydıkça, herkes Çin'in Amerika için bir tehdit oluşturduğuna inanmaya başladı. Elbette bu iki ülkenin savaşın eşiğinde olduğu anlamına gelmiyor, sadece ABD'nin dünya üzerinde kurduğu hegemonyanın bitişine işaret ediyor. Diğer taraftan Çin'in süper güç olacağı günler uzak değil, yani Çin artık dünya politikası üzerinde belirleyici bir role sahip olabilecek ve hatta Amerika'ya kafa tutar hale gelecek.

Bazı bilgiler kamudan uzak tutulur. Çin'in Amerika'ya bir tehdit olarak sunulması da bu kategori içine sokulabilir zira küresel politik ve stratejik hususlar genelde ortalama insanların ilgisi dışında kalır. Hatta bu güç değişimi barışçıl bir şekilde olduğu müddetçe ABD'de bile fark edilmeyebilir. Diğer tarafta, dünyanın süper güçleri pozisyonlarını savaşmadan nadiren bırakırlar, bu da demek oluyor ki yakın bir gelecekte kendimizi politik bir kargaşanın içinde bulabiliriz. 


Her iki şekilde de, Çin'in kısa vadede ABD'ye oluşturduğu tehdit daha ziyade ticari cihette olup kesinlikle askeri bir tehdit değildir. Uzun vadede ise kimse ABD-Çin ilişkilerinin ne yöne gelişeceğini kestiremediğinden anlaşmazlık ihtimali bulunuyor. Bu nedenle, Çin'in ABD'ye karı oluşturduğu tehditlerin arka planlarına bakmamız bu iki ülkenin gelecekte birbirlerine karşı alacakları tavırları anlamamız açısından kritik bir nokta olabilir. 

Çin ekonomisi son on beş yıldır hızla yukarılara tırmanıyor ve dünyanın her yerindeki pazarlara uzanmaya devam ediyor. ABD ise rekabetçi konumunu koruma savaşında.

4. Artan Askeri Harcamalar
Çin'in güçlenen ekonomisi sayesinde hükümet askeri harcamalara daha fazla ağırlık verir oldu. Sadece 2014 yılında Çin askeri harcamaları %12,2 artışla 132 milyar dolara ulaştı. Bu halen ABD'nin harcamalarının yanında küçük kalabilir fakat  Çin'in askeri ekipmanlara fazlaca yatırım yapmasından yana kaygılar var. Çin'in askeri uçak ve jet uçakları alımı, Amerika'nın Tayvan Bölgesindeki hakimiyetini tehdit edebilir.

3. Genişleyen Uluslararası İlişkileri
ABD'nin en çok kaygı duyduğu gelişmelerden birisi de Çin'in dünyanın farklı noktalarındaki ülkelerle stratejik ortaklıklara gitmesi. Gerek Afrika'da gerek Güney Amerika'da Çinliler sadece politik ilişkileri geliştirmekle kalmayıp aynı zamanda muazzam yatırımlar yaptılar. Birçok ülke artık yüzünü Çin'e dönmüş durumda ki bu ABD için bir dezavantaj.

2. Otoriter Devlet Yapısı
Çin'de halen otoriter nitelikli Çin Komünist Partisi iktidarda olması ABD için bir diğer tehdit. Çin'in otoriter devlet yapısıyla teknolojik gelişme ve ekonomik iyileşme sağlandığını göstermesi dünyadaki diğer bölgelerde diktatör rejimlerin gelişmesine ön ayak olabilme potansiyeli taşıyor. ABD sadece demokrasi ile ilerleme kay edilebileceği hikayesini gömmek zorunda. Otoriter yapılı ülkeler kendi iç işlerine karışmaması sebebiyle, Çin'le daha iyi ilişkiler geliştirme konusunda hevesliler.

1. Büyüyen Ekonomik Güç Olması
Diğer sebepleri bir tarafa itersek, Çin'in ABD için oluşturduğu en büyük tehdit ekonomik anlamda hızlı bir kalkışta olması. Tarih göstermiştir ki süper güç olmak isteyen her devletin sağlam bir finansal yapısı ve ekonomik gücü olmalıdır. Çin'in ulaşmakta olduğu efsane gücü ve ABD'nin borçlarının çoğunun alacaklısı durumunda olduğu göz önünde tutunca Çin'in tehdit olarak algılanması gayet normal. Şu anda olması mümkün gözükmese de, Çinliler ellerinde tuttukları fazladan dolarları piyasaya sürmeleri halinde Wall Street'in finansal bir krize girmesi çok muhtemel.

Kaynak: 
http://www.insidermonkey.com/blog/4-reasons-china-is-a-threat-to-the-us-336320/?singlepage=1#Rtv6M30qlba7Zueq.99

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder